şah-mat

Satranç tahtasında bir piyon gibisin.. 
Yapabileceğin çok numaran yok 
Yalnızca engelsiz ilerlemeyi öğrenmişsin 
Ne zaman ki yoluna bir taş çıksa, o zaman duracaksın.. 

Yıkıp geçmeyi öğretmemişler sana 
Ve pek cesaretin de yok ilerlemeye 
Artık önemli de değil sence tüm bunlar...
Düşünüp sorgulamayı bırakalı çok olmuş 
Zamanla sende hayatın getirdiklerine duyarsızlaşmışsın 
Çoğunluk dedikleriyle aynısın 
Güruhtaki o birisin 
Ne çok özel bir insansın, ne de özel bir yeteneksin 
Senin gibi binlercesi içerisinde yalnız ve ayırdı imkansızsın.. 

Halbuki yalnız ama tek bir duygunla kalabalık olabilir miydin? 
Sevincine, hüznüne kendin yetebilir miydin? 
Kendi tek kişilik yarışında birinci hep sen gelebilir miydin?

Uyanış

Karaya vuracaksın bir gün 

Issız bir adada, yalnız ve yorgun uyanacaksın

İşte o gün tüm hayatının bilincini kaybettiği gün olacak..

Artık kimlik bulmacalarının hep bir harfi eksik

Puzzle’ ın en bilinmeyen parçası daima kayıp olacak

her kazancın yeni bir boşluk,

her başarın bir hayal kırıklığı olacak

her şeyin tamam ama bir şey hep eksik..

bolluk içerisinde aç

kalabalık ortasında yalnız

kahkahalar arasında cılız kalacaksın...

zihniyet

Bıktım, bıktım baskılarınızdan, zorlamalarınızdan!  Değiştirmek istediklerinizden bıktım, kabul edemediklerinizden, size ait isteklerinizden bıktım… Bana bencil derken siz,  neden bencil olduğumu anlayamamanızdan bıktım… Sahte görüntülerinizden bıktım… Kendi kirli düşüncelerinizi başkalarında görme çabalarınızdan bıktım… Bağnaz görüşlerinizi yüceltip insanları yargılamalarınızdan bıktım…  Gözlerinizdeki yalanlardan, anlayamadıklarınızı aşağılamalarınızdan bıktım…

Sevgiyle kurulan bağları isimlendirmenizden, sevgiyi tek tipleştirmenizden bıktım…  Renksiz hayatlarınızı gökkuşağına kıyaslamanızdan bıktım…  Kendinize olan inancınızı zorla pazarlamanızdan,  hoşgörüyü yozlaştırıp zorba olmanızdan bıktım… Kadınlara et erkeklere uçkur diyen zihniyetinizden bıktım…