Yapmam gereken işler, yerine getirmem gereken sorumluluklar
yığıldı yine… Biliyorum bekletmemek gerek, beklenileni yapmak, yetişkin gibi
davranmak gerek… Ama öyle bir yoksullaştım ki, ne bir isteğim kaldı, ne de biraz hırsım... Adım atmaya mecalim yok,
hem korkuyorum da başlamaya, çekimserliğimle o kadar çok endişe beslemişim ki
içimde, her biri bir gulyabani oldu. Geceleri uyutmuyor gündüzleri yaşatmıyorlar…
Yaşamak zor, kolaylıklar zor, her şey zor, … Nasıl böyle bir insan oluverdim çıktım
bende bilmiyorum. Hâlbuki ben en iyi
evlat, en iyi öğrenci, en iyi çalışan, en iyi eş, en iyi anne olmak için
eğitilmiştim… Bakma şimdi böyle olduğuma önceleri azimliydim, onu da öğrenmeliydim
bunu da, eksik olmamalıydım kimseden, en birinciliğe oynamalıydım, ailemi gururlandırmalı, o gururla başı dik
olmalıydım, insanlara örnek ben olmalıydım mesela, herkes sevmeliydi beni,
anneler benim gibi evlat dilemeliydi…
Diye devam eden bir sürü
hırslı dileğim vardı… Belki bu fazla hırs küpümü eritti, belki de boşluk celp etti beni bilmiyorum… Fazla
düşünmeye de üşeniyorum, hem bir film takıp izlemek en mantıklısı.